Dr.Bülent Güvendi

PROLOTERAPİ

Proloterapi, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçirmeyi amaçlayan doğal ve enjeksiyon temelli bir tedavi yöntemidir. “Proliferatif terapi” kelimesinden türeyen proloterapi, vücutta hasar görmüş tendon, bağ ve eklem bölgelerine özel solüsyonlar (genellikle dekstroz içerikli) enjekte edilerek uygulanır. Bu enjeksiyonlar, kontrollü bir şekilde küçük bir iltihap tepkisi oluşturarak dokuların iyileşmesini ve güçlenmesini tetikler. 

Kökeni ve Etki Mekanizması 
Proloterapinin temelleri 1950’li yıllarda Amerikalı doktor George Hackett tarafından atılmıştır. Dr. Hackett, kronik ağrıların kaynağının çoğunlukla gevşek ve zayıflamış bağ dokuları olduğunu keşfederek bu yöntemi geliştirmiştir. Enjekte edilen solüsyon, o bölgede bağışıklık sistemini uyarır, hücre yenilenmesini artırır ve kolajen üretimini destekler. Bu da zamanla eklemlerin ve çevresindeki yapıların güçlenmesini sağlar. 

Nasıl Uygulanır ve Hangi Sıklıkla Yapılır? 
Proloterapi uygulaması genellikle poliklinik şartlarında yapılır ve anestezi gerektirmez. İşlem sırasında, ağrılı bölgeye küçük iğnelerle solüsyon enjekte edilir. İşlem süresi 15-30 dakika arasında değişebilir. Tedavi genellikle 3-6 seans arasında planlanır ve seanslar 2 ila 4 hafta arayla uygulanır. Kişinin genel sağlık durumu, ağrının şiddeti ve dokuların hasar derecesi seans sayısını belirlemede etkili olur. 

Hangi Durumlarda Tercih Edilir? 
Proloterapi; bel, boyun, diz, omuz gibi eklem ağrıları, spor yaralanmaları ve kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Bilimsel çalışmalar, uygun hastalarda uygulandığında uzun vadeli ağrı kontrolü ve fonksiyonel iyileşme sağladığını göstermektedir.